13 Mart 2008 Perşembe

Badminton Oyun Kuralları


OYUN SAHASI: Badminton, açık havanın olumsuz etkilerini önlemek amacıyla genellikle kapalı alanlarda oynanır. Kort 13.40 m uzunluğundadır. Genişlik teklerde 5.18m, çiftlerde ise 6,10m’dir.Teklerde servis atış alanı çiftlerdekinden daha uzundur ve arka dip çizgiye kadar gider. Sahayı iki eşit parçaya ayıran filenin yüksekliği 155cm dir. Ağ gözenekleri 1.5 - 1.7cm kadardır.Ağı geren direkler oyun alanı içine dış sinir çizgilerinin üzerine dikilmelidir. Oyun alanı çizgileri beyaz, sarı renklerle belirgin olarak çizilmelidir. Kalınlığı 4cm olan bu çizgiler oyun alanının içinde sayılır. Uluslar arası müsabakalarda salonun korta olan tavan yüksekliği en az 7.8.m-9 m olmalıdır. Badminton alanının yan çizgilerinin duvara uzaklığı en az 90 cm, bitiş çizgilerinin uzaklığı ise en az 150 cm olmalıdır.

Badmintonun Tarihi


MÖ 5. yüzyılda Çinliler, Badminton'un atası sayılan Ti Jian Zi adı verilen bir oyun oynarlarmış. Yine badmintona benzeyen bir oyun, 19. yüzyıl ortalarında Hindistan'da poona adıyla oynanıyormuş. Birçok açıdan günümüz badmintonuna benzeyen bu oyunu gören İngiliz subaylar, 1860 yıllarında bunu ülkelerine getirmişler. Beauford Dükü'nün kızları bu oyunu ilk defa Badminton Evi'nde oynamışlardır. Badminton ismi de bu salondan gelmektedir.

Badminton Nedir?

Kaz tüyünden yapılma bir top ve raketle oynanan bir oyun olan Badminton , topun file üzerinden rakip alana atılması ve geri dönmesini sağlamak amacına dayanan bir spor dalıdır.
Badminton, kolayca öğrenilebilen, bay ve bayan, 7 yaşından 77 yaşına kadar bütün yaş grubunda insanların yapabildiği, ender sporlardandır. Şiddet içermemesi, oynaması ve seyredilmesinin zevkli olması nedeniyle, bayanların da büyük ilgisini çekmektedir. Tenis oyunları gurubundan olması nedeniyle rakipler arasında bir net(file) bulunur, dolayısıyla herkes kendine ayrılan sahada oynar, topu(tüytop) oldukça zararsızdır, böylece yaralanma veya sakatlanma riski en düşük etkinliklerdendir. Her yaşta ve her performans düzeyinde oynanır ve zevk verir, kişiyi zorlamaz, aşırı yüklenmenin kötü sonuçları oluşmaz. Özellikle ayak hareketleriyle sahayı tutma ve hamleleriyle ata sporumuz kılıç kullanmaya benzemektedir.